mart ayına bir şükran borcum var
yüzümdeki gülümseme için
dünü yok, yarını yok; sadece şimdisi olan bu gülümseme için
geçmişi ve geleceği olmayan herşey gibi heyecan verici ama en az o kadar tehlikeli bu gülümseme için mart ayına bir şükran borcum var. düşlü geçmiş zamanlarımı süpürdüğü için, geçtiği için.
zaman yaraları sardığından değil, hafızamızı yaladığından; biz umut dolu iflah olmaz salaklar gibi deneyip yanılmaya devam ediyoruz.
Ne demiş yazar* "hep denedin. hep yenildin.. olsun. gene dene, gene yenil.. bu sefer, daha iyi yenil"
söz sana mart; bu sefer daha iyi yenilicem; n'olursa olsun.
kazanmak mümkün değil çünkü bilinmezlikte. karanlıkta el yordamıyla tutunmaya çalışmak kolay değil. beklenti pis iş, ağır iş, çekilir dert değil.
umut, ışıklı bir levha; tek ampulü sönse anlamı kalmıyor maalesef. yedeğini bulundurmak her zaman mümkün olmuyor.
kimseye değil ama sana söz; mart..
söz sana..
söz..
söz,
uçacak nasılsa..
yazı kalacak burada..
o da kimin umurunda..
.
.
.
benim değil..
:)
zynp